Yazı Boyutu:
Ana muhalefet, iktidara yüklendi:
Devlet memurluğu sınavının hükmü kalmadı.
KPSS rafa kalktı.
Kadrolar torpilli, partililerin.
Özetle
Adamını bulan kapağı kamu dairesine attı, maaşa bağlandı.
Sanki belediyelerde farklı mı?
Sağı, solu, ortası hepsi aynı.
Hak eden değil, tezgahı iyi kuran işe yerleşiyor.
***
Memleketin lügatinde vardı.
Fıtratına da girdi:
Bitaraf olan, bertaraf olur
***
Çift kutuplu olduk.
Siyasi, ticari, ilmi, ırki, mezhebi, mesleki hüviyetler ikiye ayrıldı.
Tablo emrediyor ki;
Ya bendensin, ya ondan Karar senin, tercih senin
***
Bir tarafı seçeceksin ki
Ortada kalmayacak, telef olmayacaksın.
Gücün, takatin yoksa
Kimsesiz, çaresizsen
Birilerinin koltuğu altına girecek, korunacak, kollanacaksın.
***
Bu adaletsizliği kafama hep takmışımdır.
İlla ki bir cephede olmak mı gerekiyor?
Hak, hukuk, hürriyet sunulmuyorsa
Kişi, şansını kullanmalıdır.
Talihiyle işi, ekmeğini kazanmalıdır.
***
Belediye başkanlığım döneminde
Yine böyle kayırma istekleri geliyordu.
Tek cümleyle cevap hazırdı:
- O yakının şansına dua etsin.
- Hangi şansa?
-Varsa talihi, gelir nasibi!
***
İster mebusun kızı
İster paşanın oğlu
İster parti büyüğünün torunu
İster ninesiyle yaşayan yetim delikanlı olsun
İş ve işçi bulma kurumuna gönderiliyor, kaydını yaptırdıktan sonra belediyeden sıra numara veriliyordu.
***
Yüzlerce vasıfsız işçi adayı böyle toplandı.
Millete ilanla, noter çağrıldı.
Herkesin gözü önünde
Torbadan çekiliş yapıldı.
Numarası çıkan, işe yerleşti.
Bir ağızdan bile itiraz çıkmadı.
***
Nefis oldu.
Şans, garibanların yüzüne güldü.
O tarihten sonra kimse torpil/kayırma istemedi.
İsteyene bir daha iletildi:
Varsa talihi, gelir nasibi
***
Yaptığımız, memlekete örnek olur diye düşünmüştük.
Zaman çürüttü.
Hakkaniyete şans da yetmedi.
Hamiline kartlar
Eşitliği ters getirdi!