Ve nihayet.
Bugün mü, yarın mı derken, her seçim öncesinin en okkalı vaadi imar affı bir şekilde gündeme geldi.
İstanbulun Belediye Başkanı Kadir Topbaş, formülü söyledi:
Ruhsatsız binalara geçici belge verelim, yeniden yapsınlar
Şehrin yüzde 60ı kaçakmış.
Hem yasallaşır, hem güçlenirmiş!
*
İmar affı vaadi, bu ülkede bitmeyen kaynaktır.
Millet bunu bildiği için de
Proje, oda vizesi, imar planını iplemez.
Yarım günde temel, diğer yarımda çatı tamamlanır.
Direğe çengel atılır elektrik, ana boruya kaynakla su halledilir.
Sonra beklenilir; Af gelsin
Gelince yolunu bilmediği belediyeye gider başvurulur, harcı taksitle yatırılır, evin ruhsatı alınır.
Bunu beceremeyen safların aklı karışır.
Tren izler gibi birbiriyle bakışır.
*
Gerçi, ipin ucu kaçtı, işin çivisi çıktı.
Bakın, İzmirin tepelerine.
Tek katlı gecekondulara her yıl bir kat çıka çıka oldu apartmankondu.
Devletin, özelin arazisi fark etmeden, nerede boş parsel varsa üzerine oturuldu.
Sahibi çıkarsa verir mahkemeye, dava sürer 5-10 yıl neyse.
Ses çıkmazsa; yan taraflar da verilir sülaleye.
*
Hiç gördünüz mü?
Seçim öncesi kaçak yapı kontrolüne çıkan belediyeyi.
Hiç duydunuz mu?
Kaçakları hemen yıkın diyen başkanı.
Hiç okudunuz mu?
Encümen kararıyla kaçaklara ceza yazıldığını.
Hiç dinlediniz mi?
Kardeşim, ben yasayı uygularım. Kaçak-maçak tanımam restini çeken babayiğidi.
Hele hele
Her fırsatta demokrasi, hak-hukuk, etik-kütük muhabbetiyle ayağa kalkan baro, meslek odalarını hiç göremezsiniz.
Yurtsever örgütçülerimiz, kavgadan ya yorulmuş, ya da düzeni kabul etmişlerdir.
Söylem de kalıplaşmıştır:
Kaçak yapı ülkemizin kanaya ve değişmez sorunudur
*
İstanbulun yarıdan fazlasının kaçak olduğu şimdi akıllara geldi.
Sandığa üç ay kala.
Oylar nasıl toplanacak?
Af lafı dalga dalga yayılacak, uyanık elini çabuk tutacak, sektör para kazanacak.
Kimse de ses çıkarmayacak.
*
Türkiye de bu kafayla muasır medeniyet seviyesine ulaşacak.
Yerseniz!