İZMİR’E YOĞUN İMAR BASKISI…

 
Hafta sonunda…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarihi sözünü dillendirdi:
“ İmar, öyle bir silah ki…
Öyle bir güç ki…
Belediye başkanının namusunu sorgulayan öyle bir terazi ki…
Başkanlık imarda başlıyor, imarda bitiyor”
Sözün özünü koydu:
“ Başkanın imardaki duruşu, o belediyenin beratıdır”
 
       ***
 
Fikre katılmamak mümkün değil.
Aslında herkesin bildiği…
Nedense ağıza alınmayan gerçek.
Daha çarpıcısı vatandaşın tekerlemesi:
“ Akıllı başkan, tarlayı ya imar açar veya hep kaldırım yapar”
Bir kentte…
En tatlı, karlı, kolay, ucuz hoşnutluk yaratan hizmet(!) imar açılımıdır.
Çünkü imar ranttır.
Getiridir, kazançtır.
Arazinin sahibine, imara açana, alana-satana nimettir.
Bu nedenle…
Başkan Kocaoğlu, “ Bizim arazimiz kıymetlidir, çok dikkatli kullanmamız lazım” diyor.
“İmar-başkan-rant-namus”  ortak bağını ortaya seriyor.
 
        ***
 
İzmir, tarihinin en büyük imar baskısı altında.
Yerleşim planları mevcut ama yetersiz görülüyor.
“ Talep fazla, arz az” diyerek arsa üretilmesi isteniyor.
Daha çok yapılaşma arzulanıyor.
Hatta Başkent’in devreye girmesi bekleniyor.
Dört bölge Yarımada, Bakırçay, Kemalpaşa, Torbalı’dan başlayan tarım arazileri…
Bina ile doldurulsa dahi tatmin yaratacak cazibede.
 
        ***
 
Başta İstanbul, Ankara büyük şehirler yapıya doymuş…
Gözünü İzmir’e dikmiş.
Zihniyet belli:
Arazileri bulalım, açalım…
Yapalım, satalım…
Köşeyi dönüp, keyfimize bakalım.
Anahtar kimde?
Belediye başkanı ve meclislerinde.
 
         ***
Tehlike kapıda, görünüyor.
Kocaoğlu, “ Başkanlık imarda başlayıp, imarda bitiyor” derken…
Aslında dikkat çekiyor, uyarıyor.
İnce dokundurmayla, duruş bekliyor;
“ Ya beratınız olur veya…”
 
          ***
“Haklısın Başkan, seninleyiz” desteği…
Henüz ilçelerden gelmedi.
Suskunluk, “ses çıkmayacak” demek değildir.
Önce, “DURUŞ” belirlenmeli.