‘İZMİR’İ, İSTANBUL’DA YAŞAMAK’

  • 0
  • 444
Yazı Boyutu:

İzmir’de yetişipAvrupa’da isim yaptıktan sonra İstanbul’a yerleşen Ressam ve Heykeltraş İsmetBilen, 59’ncu kişisel resim sergisini unutamadığı İzmir’e adadı.   7 Mart 2014 Cumagünü İstanbul Bulunmaz Kültür Merkezi’nde açılacak olan “İzmir’i İstanbul’daYaşamak” adlı resim sergisinde yağlı boya, figuratif soyut, akrilik ve karışıktekniklerle çizilmiş 25 adet resim bulunacağını belirten İsmet Bilen,“Sanatımın en zor ve en güzel yıllarını İzmir’de yaşadım.  Dünyanın pek çokülkesini dolaştığım halde İzmir’in çağdaş ve aydın insanlarını unutamadım. 
 
 
Herköşesinde ayrı bir anımın olduğu İzmir’e olan vefa borcumu bu resim sergisi ileyerine getirmek istedim. İzmir’in aydın insanlarını beklerim” diyor.  Sergideİzmir Kordon boyunun eski hale, saat kulesi ve süpriz olan resimlerin bulunduğusergi 8 Nisan 2014 tarihine kadar açık kalacak. Sergi de İzmir’de yaşadığıanılarını anlattığı kısa bir mektup da yer alacak. 


İsmetBilen’in sergide yeralan İzmir mektup

Sevgili İzmirim...

Dünya mirası listesinde en birincisideğerinde olan Ege, Akdeniz ve hepsinin incisi İzmir’im. Sıcak akşamlarınınmeltemlerini, güzel kızlarını, martılarını, yüreğinin yıldız doluparıltılarının melodisini ve tarihsel süreçte yerini alan evrensel bilincini sevdimsenin.
Güneşin batışı, gece can çekişen mavi rengin değişikliklerini seyredipiçime sindirdim. Hatay’ından Nokta durağına mı yaşamadım desem, Eşrefpaşa’danKarşıyaka,  Alsancak’ından, Basmane,Bayraklı  mı desem. Üçkuyular’danGöztepen’e, Bahçelievler’inden, Küçükyalı’na, Şemikler’indeki 45’in kahvesi mi?Karataş,  Salhane, İkiçeşmelik’tekiheryerinde kaldım ve kaldığım yerlerde adım adım tezennüm ettim seni.
 
Bornova,Buca, Agoran’dan girip Kadifekale’den çıkan tüneli ben bilirim. Tünelin içindeİzmirli Heredotla bile karşılaştım. Alsancak’ta ki tütün depolarında beklerdibalya balya tütünler tütün kokardı Alsancak ve çevresi.  Yaz mevsiminde Hatay Nokta durağındaki RenkliPastahanesi’ndeki akşam üzeri tatlı çay saatlerinden sonra Amerikan kolejine doğruyavaş yavaş kaldırımdan zevkli yürüyüşler ve akşamın gün batımındaki Güneşinkızıllıklarını seyretmek.
Senin Alsancak’taki meşhur Sevinç Pastahanesi’nde negünlerimiz geçti. Lozan Pastahanesi’nde de de öyle. İmbat Restoranı’nda, Yosun,Denizatı, İsmet’in Yeri, Palmiye, Sirena,Ömerağa, Pasaport Kahvesi’nde, Smirna,Martı, Palmiye daha çok yerinde denizine, meltemine, gün batımına, martıseslerine,  dostlarla hemen hemen herakşam yapılan rakı sohpetlerin ölçüsüzce tadını çıkardık.
Gençliğiminderinliğine; bir gizemli melodilerle yüklüydü oraları, martılarla şarkısöyleyerek hafiften vücudumu yalayan meltem rüzgarlarını öperek, eşsizgecelerin yüreğinde ekmek ve peynirini yiyerek susuz yaz akşamlarında su gibiiçerek onun zorlamacı maviliklerinin gözlerindeki derinliklerinde.     İşte böylesevgili İzmir; düşündüm ki hiç seni unutamamışım; sen ve üstündeki acı tatlıhatıralarımla ne varsa sende olan ve kalan. Ve seni bir sergiyle anayım, tekrarözümseyeyim, ismini tekrar haykırayım duyurayım istedim şu kocaman İstanbul’da.Bir bilsen sensiz ne kadar yalnızım şu an senin için akan iki damla gözyaşımda.Seni 25 adet figuratif soyut resimlerle yad ediyorum; yağlıboya olan da varakrilik ve karışık tekniklerle çizilmiş resimlerimde var. Hepsini senin estetikselgüzelliğine adadım.
 

YORUM YAZ