Yazı Boyutu:
Siyaseti bir kenara bırakalım.
Adalet, hukuk, eşitlikten gidelim.
İnsan haklarına dayandıralım.
Mantığını birlikte arayalım.
Eğer varsa, sonuç olacaksa!
*
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız açıkladı.
Güneydoğuda kaçak elektrik oranı yüzde 72yi aşmış.
Yıllık maliyeti 5 milyar 400 milyon Lira.
Sözde; bölgedeki halk da durumdan rahatsızmış, vicdanını rahatlatmak için müftüye gidiyormuş.
Soruyorlarmış:
Haram mı?
Müftü artık ne diyorsa
Hâşâ evladım, Allahın suyundan gelen hepimizindir yaklaşımıyla hoş mu görüyor?
Yoksa
Gasp edilen elektrikle saçı bitmemiş yetimin hakkını da yiyorsunuz gerçeğini mi söylüyor?
Muamma.
Karşılaşırsak ulema veya müftüye değil Diyanet İşleri Başkanı prof hocamıza sormak gerekli.
*
Neyse, olayın özüne dönelim.
Sadece geçen yıl Güneydoğu bölgesindeki 6 ilde elektrik tüketimi yüzde 54 artmış.
Yine Bakan Yıldız açıklıyor:
Tek nedeni kaçak su pompaları, kaçak elektrikle çalıştırılıyor
Öylesine ar damarı çatlamış ki
Kaçak elektrik kullananlar arıza olduğunda ekip çağırıp, tamir etmelerini istiyorlarmış.
Bunu da açıkladı.
Üstelik Bu kadarı da pes
diyerek.
*
Terör örgütü halkı dolaşıp, para ödemeyin talimatı veriyormuş.
Bakanın ifadesine göre; yağmurlu havada bile sulama pompaları çalıştırılıyor, kaçak elektrik böyle israf ediliyormuş.
Belli ki rahatsızlık sınıra dayanmış, soruyor:
Hangi vicdana sığar?
*
Enerji Bakanının bu sözleri üzerine kullanmadığım ama ödediğim elektriğin parasını aramıyorum.
İsteğim; kafa yapılmasın, bilmem ne yerine konmayayım.
Birileri kullanacak, ben su faturasını ödeyeceğim
Birileri har vurup harman savuracak, ben lamba düğmesi peşinde koşacağım
Birileri kullandığı kaçak elektrik arıza yapınca, devletin ekibini çağıracak, tamir ettirecek
Benim İzmirde 2006 yılından kalan 0,02 kuruş borç yüzünden elektriğim kesilecek!
Hafta sonunu ışıksız geçireceğim. Vezne başında ödemeyi bekleyeceğim.
Birileri tokat vuracak, ben yanağımı uzatacağım.
Birileri dövdükten sonra öpmelerini bekleyeceğim.
*
Var mı böyle saflık, iyi niyet?
Nerede böyle dünya?
Ama kabulleniyoruz.
Ülkemizi seviyoruz, demokratız, sağduyuluyuz
Bazen
Engellemek, önlemek zor mu? diye sorgulamak istiyoruz.
Sormuyoruz.
O kadar da kibarız!