Laflar siyaseten güzel:
İzmir tarihiyle kucaklaşıyor.
Tarih gün ışığına çıkarılıyor.
Agora yeniden kazılıyor.
Kemeraltı yeniden düzenleniyor.
Tarihe saygı ödülleri dağıtılıyor.
Geçmiş, gelecek kuşağa aktarılıyor
*
Bir de gerçek:
İzmirin en güzel tarihi sebili şerbetçiye kiralandı.
Aylık 5 bin TLye
*
İzmirin tarihinden dem vurup, nemalanmak isteyenlere
Geçmişe sahiplenmekten söz edip gözünün önündekilere seyirci kalanlara hatırlatalım.
Osmanlı dönemi hayırseverliğe ve temizliğe önem verdiğinden; işlemeli çeşmeler, çatılı şadırvanlar, milletin susuzluğunu gidermek için tablo gibi sebiller yaptırılırdı.
Sebiller, dönemin üslubunu taşıyan, su mimarisinin zarif ve sanatsal yapılarıydı.
Özgün anıtlardı ve yaptıranların ismiyle anılırdı.
İzmirde de ünlü örnekleri vardı.
*
Zamanla
Çeşmeler kapandı, taşları çalındı.
Şadırvanların üstü söküldü, muslukları götürüldü.
Sebillerden ise bir tanesi ayakta kaldı.
*
1770li yıllarda Sinanzade Ahmet Paşanın Kemeraltı Camii altına yaptırdığı sebili.
Son 5 yıla kadar çarşıyı dolaşanlara bedava, iyi su verilirdi.
Çiçek motifli, bronz korumalı, üç su verme aralıklı, altında lüleli mermer üç çeşmesi bulunan tek sebil, nedense kapatıldı.
Perdesi çekildi, hayrına dağıtılan suyu kesildi.
*
Bugün o güzelim tarihi yapının üzerine her türlü sepet asılmış.
Göze sokarcasına Osmanlı Şerbetçisi yazılmış.
Önünde iki kişi bağırıyor:
İçene şifa, içmeyene ceza
*
Kiraya veren; Vakıflar Bölge Müdürlüğü.
Devlet adına tarihe sahip çıkacak, koruyacak kurum.
Keşke
Yeni şeklinin tanıtımı için bir kokteyl düzenlenseydi..
Valimize sıkılmış portakal suyu, Büyükşehir Belediye Başkanımıza karadut, Konak Başkanımıza muzlu süt, Kemeraltı Yaşatma Derneği Başkanına armut suyu ikram edilseydi.
Afiyetle içerken, yapıyı seyretselerdi!
*
Diğer iki sebile mi ne oldu?
Gaffarzadelere ait olan sıhhi tesisatçı.
Katipzadelerin iki katkı sebili ise konfeksiyoncu!