Yazı Boyutu:
Emeğe saygımızla
Emekçiden yanayız.
Hayata öyle başladık
Öyle gidiyoruz.
En kutsal değerin
Emek olduğunu unutmuyoruz.
Bu bir yana.
***
Diğer yanda
Yatırımı, sermayesiyle üretim yapan, emekçiye ekmek sağlayan işveren ne durumda?
Hammadde sıkıntısı, enerji fiyatları, dalgalı döviz ve her gün bir yenisi eklenen çalışma güvenliği, işçi sağlığı ve bir dizi yönetmeliklerle bunalımda.
Öylesine kıskaçta ki
Birçoğu canından bezmiş, fabrikası, çiftliği, şantiyesine kilit vurup, mülkünü satıp, köşesine çekilmek arzusunda.
Ekonomi de bu nedenle sallantıda!
***
Nihayet
Bir kişi dile getirdi.
Üstelik Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi.
Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa çıkışıyla ezber bozdu.
Dedi ki:
Herkes işin kolayına, herkes ağaç altına kaçmak istiyor. Herkes hizmet sektörüne gidiyor.
Örnek verdi:
Memur olmak için 4 milyon kişi sınava giriyor. Özelde 5 bin lira alacak iken, devlette 2 bin 500 liraya razı oluyor
***
Devam etti:
Farklı şeyler yapmamız lazım. Sen ağa ben ağa da ineği sağacak, iş yapacak adam yok. Başka boyuta geçmemiz lazım
Sözünü bağladı:
Türkiyede istihdam yaratmak üstü kapalı cezaya dönüştü. 5 kişi çalıştırıyorsan 1 puan, 10 kişi çalıştırıyorsan 5 puan ceza. Hele hele bin kişi çalıştırıyorsan senin yatacak yerin yok. Böyle anlayışla hareket ediliyor. Bu bakış açısını değiştirmemiz lazım
***
Pardon!
Hükümet ne iş yapar?
Bakan ne işe yarar?
Derdi söyleyen devletin bakanıysa, dermanı hükümettedir.
Teşhis ortadaysa, tedavisi bellidir.
Eğer gerçekten çözüm arzulanıyorsa
Konuşmak yerine
Israrlı mücadele, emek gerektirir!