SÖYLEYEN DOĞRU BEKLEYEN YANLIŞ

  • 0
  • 418
Yazı Boyutu:

Memleketimizin radyo, tv, basın-yayın, enformasyon, ajansından sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç;

“Özel sektör, iletişim fakültesi mezunlarına sahip çıkmıyor” dedi.

Doğru.

Nedenini, “ Onlar için kârlılık esas” diye açıkladı.

Doğru.

Ekledi; “Piyasadan daha ucuza çalıştıracakları gazetecilerle işi yürütüyorlar”

Doğru.

YÖK’ün, yeni iletişim fakültesi açılıp açılmayacağına karar vereceğini söyledi.

Tartışmasız doğru.

          *

Ülkedeki 43 üniversitenin iletişim fakültesi var.

1950 yılında İstanbul’da ilki;

1965’de Ankara’da ikincisi açılmış.

O tarihte bile mezunları ortada kalmış.

Mesele, sadece iletişim fakültesi mezunları mı?

Gıda, ziraat, edebiyat, eczacı, kimyacı ve hatta hukuk…

Ve hatta Tıp mezunları için farklı mı?

                *

Türkiye’de 81 ilde 157 üniversite eğitimde.

Her yıl ortalama 700 bin genç mezun oluyor.

Yüzde 40’ı okul bittiği gün ortada kalıyor.

Onun için bir araya gelip…

“ İşsiz Mühendisler Derneği” kuruyor.

Kamu personel sınavına girip, 70 puan üzeri alanlar da “ Bugün-yarın çalışırız” diye kendini kandırıyor.

              *

Çalışma çağındaki 12 milyon gencimizden;

4 milyonu iş bulma şansını buldu.

4 milyonu hala eğitimde.

4 milyonun ne eğitim, ne öğretim görmekte.

Sokakta dolaşmaktadır.

             *

Yine tespite göre, 3 milyon genç kızımız…

Camdan bakıp, nasip beklemektedir.

             *

Rakamlar da ortada.

İŞKUR’a 2010 yılında 200 bin 140 üniversite mezunu başvurdu, 15 bin 285’i iş buldu.

Aynı yılın ekim ayında 24 bin 285 mezundan sadece 985’i iş başı yaptı.

Başbakanımızın “ Her üniversiteli iş bulacak diye bir kural yok” sözü akıllarda.

O da çok doğru.

              *

Peki, yanlış nerede?

Birbirimizi kandırarak, sistemi devam ettirmekte!

Okul öncesi. Üniversite sonrası eğitim köklü şekilde ele alınmaz…

Bilim, araştırma üniversiteleri ile meslek adamı yetiştirecek eğitim kurumları ayrılmazsa…

Başbakan yardımcısının dedikleri doğru;

Başbakanın ise katlamalı doğrudur.

       *

Yanlışlık…

“Evladım okusun, rahat etsin” diye ineğini, tarlasını satan köylü,

“ Diplomalı olursa, hepimize bakacak” umudunu taşıyan işçi baba;

“ Devlet büyüğü olacak” hayaliyle saçını süpürge eden anne,

“ Abim, ablam hep sınıf birincisi” övüncündeki kardeşlerdedir.

         *

Nereden bilecekler ki…

Üniversite mezunu evlat alacak diplomayı…

Turlayacak kapıları.

Bekleyecek KPSS’yi…

Özleyecek asgari ücreti!

YORUM YAZ