Hedefteki; diyelim ki “av”…
Yakalanacak olan her neyse, istediği kadar kuvvetli, akıllı, çevik olursa olsun…
Sürek avına dayanamaz.
Eylemin zayıf halkasıdır, süresi bellidir. Ya olduğu yere çaresiz yığılır, ya kendini bitirir.
Doğanın değişmez kuralıdır.
Kaçan zayıf, kovalayan kuvvetlidir.
***
Marmaris’te iki haftadır aranan darbecilere neler yakıştırmışlardı:
“Ölüme karşı eğitimliler…
Ağaç tepesinde, toprak altında, suyun dibinde yaşarlar…
Açlık bilmez, uyku tanımazlar…
Yılmaz, usanmaz, morali bozulmaz, sınır tanımaz, izini kaybettirdi mi bulunmaz” hatta…
“ Çoktan başka diyarlara uçmuşlardır” diyorlardı.
Tek şey unutuluyordu.
Yalnızlıkları, sahipsizlikleri.
Kendi kendilerine yetemeyecekleri.
***
Sürek avı, hedefe ulaşınca biter.
Havadan, karadan, denizden her yönden , her yöntemle kovalamaca başladı mı…
Kaçanın işi zordur.
Peşine takılanlar, arazinin yapısına göre aynı hizada, belirli aralık ve yürüme temposunda harekete geçtiğinde…
Çember daralır, avın şansı azalır.
***
Sürek avında özellikle çıkarılan her ses…
Karşı tarafın paniğini artırır.
Telaşla hızlandıkça bilinçsizce ses yaratır, inini belli eder.
İlerleyen zaman; avcının yararı, avın zararınadır.
***
Bir yanda kaçmanın…
Yorgunluk, bitkinlik, açlık, susuzluğu.
Diğer yanda kovalamanın…
Hırsı, azmi, morali, birliği ve güveni.
Şartlar böyle farklıysa…
Son, baştan bellidir.
Kaçınılmaz hüsrandır!
Nihayetinde o gerçekleşir.
Sürekli avın amacıysan…
Kaçışta başarı hayaldir.
***
Yaşandı, görüldü bir kez daha kanıtlandı.
Sürekli kaçmanın çözüm kazandıramayacağı…
Kaçarak ancak günün kurtarılacağı, yarın korkunun daha da artacağı.
En önemlisi…
Kaçışın özgürlük olamayacağı.
Hele peşinde millet var ise…
Sürekli avın kısa biteceği!
SÜREK AVINDA KAÇIŞ YOKTUR!
02 Ağustos 2016- 0
- 1.005