SUYA SABUNA DOKUNMAK...

  • 0
  • 446
Yazı Boyutu:

Kızanlar var:

" Kıskanç, hazımsız, huysuz..."

Sevenler var:

"Zarar verirler, lekelerler..."

Düşünenler var:

"Otur oturduğun yerde, keyfine bak..."

Pusu kuranlar var:

" Nasılsa kucağımıza düşecek..."

Ama bir de ortak ses var:

" Devam... Gittiği yere kadar!"

               *

Güzel kentimde haksızlıklar yaşanıyor, seviyesizlikler sergileniyor, sessiz kalındığında "Eli, cebi, çevresi

güçlüler" malı götürüyorsa...

İşte bu anlarda " Suya sabuna dokunmak " gerekiyor.

Suya sabuna dokunmamak;

Ot geldiği dünyadan, saman gidecek insanın yaşam parolasıdır.

Apolitik olmanın bir başka tanımıdır.

Kendi bacağından asılan koyunların yaşam biçimidir.

Haksız ve acısız ömür tüketmektir.           

              *

Sürdürelim.

Bencillikle bezenmiş duyarsızlıktır.

Küfür yemeden yaşadığını sanan; değil kişiliği, cinselliği sakız yapılan tiplerinpolitikasıdır.

"Böyle gelmiş, böyle gider" sistemine boyun eğmektir.

             *

Ve suya sabuna dokunmamak...

Kısa zamanda büyük övgüler alan yazar taktiğidir.

             *

Şaşırarak okuduğumuz olaya bakın.

AK Partili meclis üyesi, nereden bakarsanız bakın yaşına, konumuna, topluma, şehrine yakışmayacak              

iddialarda bulunuyor, sözleri zabıtlara geçiyor.

Kentin "Büyük" belediye başkanı, sonra ona telefon ediyor.

Ağzına ne gelirse sıralıyor.

Ne maneviyat, ne aile birliği kalıyor!

Tanık olduğum için bilirim, başkan küfüre başladı mı, freni tutmuyor.

Derseniz ki; " Haksız mı?"

Derim ki; tahrik büyük, lakin yöntem yanlış.

             *

Bunun için sessiz kalmamak...

Bu nedenle sabuna suya dokunmak gerek.

Yanlışı yazmak, yanlış yapanı hak ettiği ağırlıkta eleştirmek, dövmek toplum ahlakı açısından görevdir.

Meclis üyesinin kavgada söylenmeyecek suçlamada bulunması, Başkan'ın ise seviye kaybı kesinlikle kent gündemi

olmamalıdır.

Sürmemeli, sürdürülmemelidir.

             *

Ben,sen,biz,siz,onlar ses çıkarmadıkça...

Suya sabuna dokunmadıkça...

Etliye, sütlüye karışmadıkça...

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedikçe...

"Azıcık aşım, ağrısız başım" pısırıklığı sürdükçe...

Yapan yaptığınla büyüdükçe...

içimiz şişer, dışımız küçülür!

              *

Böyle olaylara seyirci kalırsak...

Bugünkü gibi layık olduğumuz şekilde yönetiliriz.

              *

Suya sabuna dokunmadıkça...            

Kirlendikçe kirleniriz!

YORUM YAZ