TARİHİ SOYGUN TARİH OLMAMALI…

  • 0
  • 399
Yazı Boyutu:

888 parça.
Helenistik, Roma, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait.
Bakır, gümüş, altın sikkeler…
El yazısı altın varaklı Kuran-ı Kerim, kaplar, taslar, heykelcikler.
Her biri kendi çapında servet..
Jandarma, ihbar üzerine Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Pınar köyündeki eski eve operasyon yapıyor, hepsini buluyor.
Kırk haramilerin hazinesi gibi.
 
              *
 
Eserleri, köy evine H.E adında kişi yığmış.
Bu şahıs için “Bakanlık temsilcisi, koordinatör” dediler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Alakası yok” karşılığını verdi.
Ortaya çıkan kazı alanında çalışan geçici personelmiş.
Aylar önce işten çıkarılmış.
Mahkeme kararıyla geri dönmüş.
İşe başladığı hafta takip edilip, kiraladığı köy evinde tarihi eserlere ulaşılmış.
 
            *
 
“Bana komplo kurdular” diyen H.E şimdi hapiste.
 
           *
 
Soygun her yönüyle bilmece.
Aslında facia.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Vatan hainliğinden farkı yok…” yorumuyla tepki gösterse de…
Bakanlığın Muğla Müdürü Kamil Özer’in sözü komik:
“ Eserleri nasıl ve ne şekilde götürdüğü konusunda bilgimiz yok”
Hatırlatalım; sekiz yüz seksen sekiz parça.
Yine Müdür Bey’in açıklaması:
“ Şahsın ücretini kömür işletmeleri ödüyordu.  Biz kazı alanının başına getirdik”
 
             *
 
Sözleşmeli personel.
Maaşı kömür işletmesinden.
Antik alanda kazı sorumlusu!
La havle…
 
                *
Tarihi servet müzeye teslim edildi.
Ya bulunmayan, kaçırılan, saklanan, satılanlar?
Var mıydı, yok muydu tespiti, bilgisi yok.
Bir hafta geçti, soruşturma sonucu?
O da yok!
 
            *
 
Bu olay böyle kapanmamalı.
Üstü örtülmemeli.
En son noktaya ve kişiye kadar izi sürülmeli.
Bölgenin yetkili ağzı, “ Nasıl, ne şekilde götürmüşler bilmiyoruz” dememeli.
Kazı alanları yolgeçen hanı olmamalı.
Kazının başına konulan adam “kömürcü “ değil, “ uzman” olmalı.
Dolayısıyla…
Kediye ciğer teslim edilmemeli.
 
                  *
 
Aksi takdirde…
Ne vatan hainleri biter;
Ne de tatlı soygunlar.

YORUM YAZ