Önceleri…
Çoğu Norveçli, Finlandiyalı, İsveçli, Danimarkalı ve Alman turistlerin kafileler halinde geldiği merkezdi.
Nisan ve ekim aylarında anlaşma gereği, tüm odaları doldururlardı. Yıl boyu devam ederdi.
Dört hafta süren kür ve tedaviden sonra misafirler sağlıklı şekilde uğurlanırdı.
Hatta a “baston yakma” geceleri düzenlenirdi.
Aksayarak gelip, koşarak giden hastalara düzenlenen moral eğlenceleriyle ünlüydü.
***
Tam 24 yıl aralıksız…
Balçova Termal tesisleri, bu özelliğiyle İzmir’in dış ülkelere tanıtım yüzüydü.
Her yıl yabancı misafirlere verdiği hizmetle adını duyurur, yabancıların yoğun ilgisinden yerliler yer bulamazdı.
İl Özel İdaresi’nin döviz kaynağıydı.
Yabancı misafirlerin yeme, içme, konaklama, tedavi, estetik ihtiyaçlarını paket halinde karşılar, büyük gelir elde ederdi.
***
Uluslararası merkezdi.
Dünyanın sayılı termal tesisleri arasında gösterilirdi.
Şifalı suyu, cenneti andıran yemyeşil çevresi, şehrin göbeğinde bir vaha görüntüsüyle vazgeçilmez sağlık, tatil yeriydi.
Turistler hafta sonu Çeşme, Kuşadası, Selçuk’a gider ayrı bir tanıtım ve kazanç kapısı açardı.
Truva savaşının ünlü Komutanı Agamemnon tarafından keşfedildiği, tarih boyunca binlerce yaralı askerin iyileştiği termal
zenginliğin adı, bu nedenle Agamemnon’du.
***
Bugün…
Yeraltından fışkıran şifalı sularıyla M.Ö 1200’lü yıllardan beri bilinen Agamemnon Balçova Termal Tedavi Merkezine artık yabancılar gelmiyor.
Ne Norveçli, ne işveçli ne de başka ülkeden hiçbir yabancı hasta yok.
Tur operatörleri, İzmir’i listeden çıkardı.
Tıpkı Kruvaziyer turizmi gibi.
Sebep; güvenlik.
***
2018’de nasıl mı olacak?
Maalesef kayıp.
Hiçbir sözleşme yapılmadı!
TERMAL CENNETİ YABANCIYA HASRET!
15 Kasım 2017- 0
- 676