Yazı Boyutu:
Nasreddin Hocanın fil hikâyesi meşhurdur.
*
Timurlenk, Anadoluyu işgalinde kullanılan fillerden birini köye hediye eder.
Gücüyle hizmet etsin, işler çabuk bitsin.
Alışık olmayan fil, tarladaki ürünü ezer, yok eder.
Köylüler çaresiz Hocaya giderler:
Ya Hoca kurtar bizi
Timur filini feri alsın
Korkak köylülere güvenmeyen Nasreddin Hoca şartını söyler; Benimle geleceksiniz. Yalnız bırakmayacaksınız
Kabul ederler, Timurun çadırına giderler.
Hoca huzura girer, Timur sertçe seslenir:
Söyle Hoca, derdin ne?
Astığı astık, kestiği kestik Timur önünde, arkasındakilerden güç almak isteyen Hoca, Biz bu köylülerle
diye lafa başlar
İşaret etmek için döndüğünde kimseyi göremez.
Hepsi yarı yolda kaçmıştır.
Hoca yarı bele kadar eğilir, ince zekâsıyla;
Bu köylüler size fil için minnettar. Öyle yararlı öyle hayırlı ki fil, bir değil birkaç tane olsun isterler. Utandıkları için beni gönderdiler. Kerem edin, ne olur diğer filleri de gönderin
*
İZBANın 13 makinisti de bunu yaşadı.
TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin ortak kurumunda çalışan işçiler, toplu sözleşmenin 7 aydır çıkmaza girmesi
750 TL maaşa talim etmeleri
Yetkili, ilgili bulamamaları
Sendikanın yetersiz kalmasından ötürü uyarı eylemine başladı.
Kadınlar makyaj yapmadı.
Erkekler tıraş olmadı.
*
Ancak sonuç değişmedi.
Bir sabah karar alındı.
Seferler durdurulacak, yolcular durakta kalacak, İzmir ayağa kalkacak.
Duyarsızlar da uyanacak!
*
Planladıklarını yaptılar.
13 toy makinist eyleme geçip, trenleri çalıştırmayınca yer yerinden oynadı.
Ulaşımda isyan, yönetimde panik patlak verdi.
Bakan, başkan ayağa kalktı, başka illerden makinistler getirildi.
Eylemci 13 makiniste telefonla mesaj çekildi.
Kovuldunuz!
*
13 kişi ne olduğunu anlayamadı.
197 kişi eylem kararı almıştı.
Fatura sadece kendilerine çıkmıştı.
Bayram öncesi işsiz, güçsüz ortada bırakılmışlardı.
Ne sendika, ne de arkadaşlarından tepki gelmeyince
Tıpkı Nasreddin Hocaya benzedi.
*
Ortak bildiri hazırladılar.
Şehrin meydanında halka okudular:
Yaptığımızın yanlış olduğunu anladık
İzmir halkından, büyüklerimizden özür diliyoruz
Görevimize geri dönmek istiyor, affedilmemizi arz ediyoruz
*
Üç gün elleri cepte dolaşıp, hayırlı haberi beklediler.
Sonra yönetim tarafından çağrıldılar.
Takım elbiseli, sinekkaydı tıraşlı, gülücükler saçarak müdürlerin önüne oturdular.
Ellerini dizlerine koydular.
Ve kendilerine soruldu:
Yapacak mısınız bir daha?
Hep birlikte, tek ağızdan haykırdılar:
Tövbe
Billahi tövbe!