UMUT, ONSEKİZİNCİ KURBAN…

  • 0
  • 405
Yazı Boyutu:

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yüreği yanık bir anne kurdu.
“Umut Vakfı”
Amacı; bireysel silah kaldırılsın.
Maganda, serseri kurşun olayları noktalansın.
Vakıf, 2012 bilançosunu verdi:
“ 9 ayda 17 kurban”
Hepsi 12 yaşın altında.
Yaşamı tadamadan, hiçbir günahı olmadan toprak oldular.
 
              *
 
Aynı gün…
İzmirli Umut Ceylan 18’nci kurban oldu.
 
                *
Umut, 6 yaşındaydı.
Okula kayıt olduğu gün, ayakkabısı alınmış, mutluluk çırpıntısıyla uyku tutmamış, iki yaş büyük ablası Doğa’ya “Parka gidelim, biraz oynayalım mı? “ diye tutturmuştu.
İki kardeş, anneyi ikna etmiş…
Mahalle parkında coşkularını paylaşmıştı.
Umut, bir ara “Anne… Sırtım acıyor” dedi.
Kaydırağın önünde iki adım attı, dizlerin üstüne yığıldı.
Yaşadığı şoku çığlıkla çevreye yansıtan genç anne, Umut’u kucağına aldığında aslında umut bitmişti.
Hastanedeki çaba, onu geri döndüremedi.
Ceylan ailesine bir ateş düştü.
Yıllarca sönmeyecek, her “Umut” kelimesinde daha da alevlenecekti.
 
            *
 
Bu facianın adı…
Ecel midir?
Kader midir?
Yaradan yazgısı mıdır?
Umut’un şansızlığı mıdır?
Akşam karanlığında parkta oynama yanlışlığı mıdır?
Bu ülkede insanların tesadüfen yaşadığının ispatı mıdır?
Yoksa hepsi, yoksa hiçbiri midir?
 
             *
Vuranın vurduğu, gidenin gittiği, geride gözyaşıyla yananın bilinmezlik isyanıyla
ortada kaldığı bir dünya mıdır?
Nedir?
 
             *
 
Küçük Umut’un Azrail’i kimdir?
Kişi, kişiler, sistem midir?
Tonla sorunun, gram kadar cevabı yoktur.
Tek gerçek; kim vurduya gitmesidir.
 
              *
 
Nereye kadar?
Umut’u 18. Kurban olarak meleklere teslim ettik.
Allah kimseye yaşatmasın.
19’uncu kim olacak?
Nereden geldiği belli olmayan bir mermi çekirdeği hangi masumu,
sevdiklerinden koparacak?
 
           *
Kökü belli millet olarak bilirdik ki…
“ Zeybeğin tüfeği savaşta patlar, kaşığı zaferde şaklar”
Öyle bir hale geldik ki…
Magandalar komşumuz.
Serseri kurşunlar piyangomuz.
Umut’lar gidiyor, kayboluyor; hepimiz suskun, hepimiz suçluyuz!

YORUM YAZ