Her hafta sonu farklı çıkışla derdini hatırlatan İzmirin Başkanı Aziz Kocaoğlu dedi ki:
Son dönemde siyaset yapan, milletvekili, parti yöneticilerinin İzmiri siyasi arenaya çevirme çabaları, bunun merkezinde vurduğu zaman toz çıkaracak Büyükşehir Belediyesi var.
Tekrarladı:
İzmir belediyesine vurarak toz çıkarmak, siyasi fayda elde etmek isteyenler olabilir
*
Olmaz Başkan, olamaz!
Tarih izin vermez, İzmirli onaylamaz.
İzmir Belediyesine de vursan toz çıkmaz.
Toz denilen şey; maddelerin iyice bölünerek uçan hale gelmesidir ki
Görüş mesafesini daraltır, çalışanı rahatsız eder, iş gücünü düşürür, hastalık yapar.
Bu nedenle
Belediyeye vurulduğunda toz değil; onur, gurur, şeref, mücadele, zafer çıkar.
*
İnanmayan açsın tarihin sayfalarını.
1868de resmen kurulan İzmir Belediyesinde neler yaşanmış.
Ne sıkıntılar çekilmiş.
Reisler ne baskılar görmüş.
Elde, avuçta para yok, öyle binlerce personel, yüzlerce iş makineleri zaten hayal ötesi.
Üstüne üstlük savaşlar, krizler.
Yenişehirlizade Ahmet Efendiden bugüne kadar her belediye başkanı, günün imkânıyla bir şeyler yapmış.
*
Sırasıyla Ragıp Paşa, Yahya Hayati Paşa, Eşref Paşa, Tevfik paşa, Ali Nizami Bey, Ethem Taşlıoğlu, Evliyazade Refik Bey, Hacı Hasan Paşa, Şükrü Kaya, Muammer Uşaklıgil, Hüseyin Aziz Akyürek, Dr. Hulusi Alataş, Sezai Göker, DR. Behçet uz, Reşat Leblebicioğlu, Hulusi Naci Selek, Rauf Onursal, Dr. Selahattin Akçiçek, Enver Dündar Başer, Faruk Tunca, Sefa Poyraz, Burhanettin Uluç, Enver Saatçıgil, Rebii Başol, Osman Kibar, İhsan Alyanak, Cahit Günay, Ceyhan Demir, Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur ve Ahmet Piriştina.
Ölenlere Allah rahmet eylesin, kalanlara sağlıklı ömür versin.
*
Bu göreve geldiler, getirildiler.
Şerefli makamda ne acı, ıstıraplar yaşadılar.
Divan-ı Harpte yargılananlar da oldu.
Vatan hainliğiyle suçlananlar da.
Kimilerini esnaf hiç sevmedi.
Kimilerinin ardından yüz binler gözyaşı döktü.
Her birinin hizmet mücadelesi ayrı roman.
*
İzmir Belediyesini darbeler değil, depremler etkilemedi.
Osmanlıdan Cumhuriyete geçti
Birinci Dünya Savaşında kasalar tamtakır.
Ulusal mücadele döneminde mideler boştu.
Kazma kürekle imarlaşma devam etti.
Her reis, başkan becerisiyle taş üstüne taş koydu.
Ama sevildi, sevilmedi, o başka.
Ne var ki; İzmir Başkanıydı.
*
Bugün siyaset gereği sıkıntılar olabilir.
Tarihteki gibi iftiralar, suçlamalar yapılabilir.
Davalar açılabilir.
Suçlu-suçsuz cezalara çarptırılabilir.
Bugünleri, dün olduğu gibi yarınlar yargılanacak.
Gerçekler ortaya çıkacak.
*
Onun için inanç yitirilmemeli.
Güçlü olmalı, mücadeleden vazgeçilmemeli.
Ve hiç kimse Belediyeye vurdukça toz çıkarmak deyimini kullanmamalıdır.
Başkan da olsa!