ZOR BAŞKAN ZOR… 

 
Yazının sonunu, başa koyayım:
“İnşallah başarılır”
Ama zor, çok zor.
Çarpık kentleşmenin en yoğun…
Mülkiyetin en karışık…
Parsellerin en küçük olduğu bölge.
15 metrekarelik ev…
24 metrekare tabanlı katlı binalar bile var.
Sokaklar arap saçı.
Eklentiler, çıkıntılar sayısız.
Alt yapı birbirine girmiş durumda.
Çoğu konut değil; barınak, sığınak.
 
        ***
 
İzmir’in Ballıkuyu bölgesi.
70 li yıllarda yoğun içgöçün yaşandığı dönemde işgal edilen, kaçak yapılarla kemikleşen yerleşim.
Üstelik heyelan bölgesi sınırında.
Daracık sokaklara araç giremediğinden 17 yıl öncesine kadar ev atıkları, küfeli eşeklerle toplanıyordu.
Ardı ardına çıkarılan imar aflarıyla yaşallaştırıldı.
Boş arazi ve terkedilen birçok bina da böyle sahiplenildi.
 
           ***
 
Şehrin ana girişinde en çirkin görüntüye sahip mahalleler.
Akarcalı, Kocakapı, Ballıkuyu, Kosova ve Yeşildere.
Bu bölge için Büyükşehir belediyesi, “yerinde dönüşüm” projesi hazırladı.
Plan üzerinde değişik tip daireler tasarlandı.
Sosyal tesisler, oyun ve yeşil alanlar, otoparklar eklendi.
 
           ***
 
Başkan Aziz Kocaoğlu bu bölgenin kâğıt üzerine çizilmiş yeni resimlerini gösterdi.
İşin zor olduğunu biliyor.
Onun için tehdit gibi gelse de açıkca mülk sahiplerine sesleniyor:
“ Uzlaşırsanız yapacağız… Uzlaşmazsanız 200 sene daha orada durur… Biz de bunlar “uzlaşmadılar” deriz.
Gider başka yerde yaparız”
İlk aşamada 48 hektarlık alan parçalar halinde yapılacak ama…
Yanaşan yok!
İlginçtir; 5 metrekare yeri olan da, 30 metrekare evi bulunan da hepsi büyük daire istiyor.
Kaçak yapılan her kat için ayrı daireler ve dükkânlar talep ediliyor.
 
        ***
 
Bundan 17 yıl önce…
Aynı mücadeleyi mesleki odalar ve plancılarımızla birlikte verdim.
656 dönümlük alanda 4 bin 369 konutu bölgeler halinde “kentsel yenileme” adıyla ihale ettik.
Ancak planlar kâğıt üzerinde kaldı. Hala arşivdedir.
Herkes pazarlığa girdi, kimse fedakârlığa yanaşmadı.
Deyimiyle; kimse burnundan kıl aldırmadı.
Hele bu devirde…
Zorunda ötesinde uzlaşma imkânsız.
 
      ***
 
İnşallah ikna olur ve utandırırlar.
Uzlaşarak çağdaş konutlara kavuşurlar.
İzmir de tarihsel çirkinlikten kurtulur/kurtarılır.
 
        ***
 
Karar, mülk sahiplerinin.
Başkan Kocaoğlu, “ ikna olmazlarsa bekleyeceğiz” diyor.
Zaten başka çare yok.
Vatandaşın da şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım:
Böyle ilkel hayat nereye kadar?