BEL OKULU

  • 10
  • 759
Yazı Boyutu:









Değerli okurlar

İzninizle Almanya’da geçirdiğim bel fıtığı operasyonu sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon için gönderildiğim kaplıca merkezinde yaşadıklarımın ve öğrendiklerimin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum .

Operasyon sonrası 5 gün kaldığım, hastanede yatarken, fizik tedavi ve rehabilitasyon için, sosyal hizmet uzmanı aracılığıyla, seçenek olarak sunulan, yüzlerce kaplıca merkezinden, tek kişilik oda, TV, internet vb özellikleri nedeniyle, uygun bulduğum, temiz hava ve şifalı suyu olan, küçük bir kasaba Bad Bertrich ‘deki merkezlerden, sağlık sigortasının yasal olarak ödediği bir klinikten üç haftalığına randevu alındı.

Yaklaşık bir ay evde dinlendikten sonra, evden yüz kilometre civarında olan klinik kendi servisi ile beni evden aldırdı. Kapıda karşılandım, ağır olan valizim odama taşındı ve belimi zorlamadan açılacak şekilde yerleştirildi. Klinik doktoru ilk muayeneyi yaptıktan sonra, benim için uygun olan, durumuma göre, her gün değişebilecek, fizik tedavi ve egzersiz programlarını belirleyen bir defter verdi. Bu deftere kişisel posta kutuma, her gün değişen, hangi saatte nerede olmam gerektiğini bildiren program sayfaları ekleniyordu. Ayrıca cep telefonuna indirdiğim klinik uygulamasında, sürekli güncellenen programları, hangi salonda olduğu ve birlikte neler getirmem gerektiğini görüyor, önceden seçmem gereken günün menüsünü de izleyebiliyordum. Sabah 07:00 den itibaren başlayan programda havuzda toplu egzersiz, masaj, elektroterapi, sıcak tedavisi, toplu egzersizler, ilerleyen günlerde koşu bandı ve ergoterapi gibi farklı fizik tedavi uygulamaları mevcuttu. Vücudun tüm kaslarının, eklemlerinin, çalışmasını, güçlendirmesini, gerilmesini sağlayan, vücut kondisyonunu artıran programlar, bir dakika bile gecikmeden zamanında başlıyor ve genellikle 20-25 dakika sürüyordu. Herkesle tek tek ilgilenen, özveriyle çalışan, donanımlı fizyoterapistlere saygımın çok arttığını ifade edebilirim. Yürümekte zorluk çekerken, bir hafta içinde merdivenleri kolaylıkla çıkabilecek duruma gelmiştim.

Bu arada, en çok ilgimi çeken ve çok yararlandığımı düşündüğüm, hem klinikte hem de sonrası günlük yaşamımda nasıl davranacağımı anlatan her gün bir kaç kere olan toplu eğitim programlarıydı. Bu sunumlar, psikolog, fizyoterapist gibi farklı branşlardaki uzmanlar tarafından, genellikle 20-25 dakika, slidelar eşliğinde, görsellerle ve herkesin anlayabileceği çok basit bir dilde yapılıyordu. 80 yaş üzeri yürüme engelli hastaların bile nasıl ilgiyle izlendiğini gördüm. Omurga kanalı anatomisinde , bel ağrısı nedenlerine , nasıl önlem alınacağına kadar her konu tüm ayrıntılarıyla işleniyordu .

Bel ağrısının toplumun % 80 inde olduğu , en sık nedeninin belin ve vücudun yanlış kullanımına ve kötü duruşa bağlı yumuşak doku zorlanmak olduğunu belirtildi. Kondisyon eksikliği (hareket azlığı), sırt -bel kaslarının güçsüzlüğü, şişmanlık, sigara içmenin kişisel faktörler arasında olduğu ifade edildi. Ağır fiziksel aktivite ile çalışmak, uzun süreli aynı pozisyonda çalışmak, özellikle öne eğilerek çalışmak, kalçalar sabitken beli, gövdeyi döndürmek , ağır kaldırmak ve taşımak, ayaklar sabitken dönmek, tekrarlamalı işler ve darbeli, matkap vb gibi sürekli titreşime maruz kalmak bel ağrısını etkileyen işle ilgili faktörler arasında kabul ediliyordu.
Ayrıca, iş memnuniyetsizliği, yetersiz psikolojik destek, monoton iş, aile ve iş hayatındaki sorunların da bel ağrısının psikolojik nedenleri arasında olduğu vurgulandı.
Beli en çok zorlayan hareketlerin, dizleri bükmeden öne eğilmek, ağır kaldırmak, kalçalar sabitken beli, kalçayı, gövdeyi döndürmek olduğu vurgulandı.

Bel fıtığının bile % 80 inde operasyonun gerekli olmadığı, korunma dışında, fizik tedavi ve egzersizin önemi vurgulandı. Hastanın ayak ve bacaklarında ilerleyici kuvvet kaybı ile birlikte olan geçmeyen ağrısı varsa, bacak ve ayak reflekslerinde azalma varsa, büyük tuvaletini, idrarını tutamıyorsa, diğer tedavi seçenekleri denenip, yine de sonuç alınamamışsa, cerrahi tedavinin önerildiği belirtildi .

Çok yerde bulabilseniz bile izninizle, anlatılanlardan, günlük yaşantıda yararlı olabilecek bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum;

OTURMAK ; Dik oturun ( ne fazla öne , ne fazla arkaya ) koltuk arkalığı sırtı tam desteklemeli , oturulan yer çok sert ya da çok yumuşak olmamalı, ayak tabanları yere veya bir ayaklığa tam basmalı, tercihan bacaklar hafif açık olmalı.
AYAKTA VE YÜRÜYÜŞ; Dik durun (Kulaklar, omuz ve kalçalarla aynı hizada), ayaklar arası mesafe ile omuzlar arası mesafe eşit, bir ayak diğerinin hafifçe önünde, iki ayağa eşit yük verin
YÜK TAŞIRKEN; Her iki kola eşit bir şekilde ağırlık paylaşılmalı
KALDIRIRKEN; Dizleri bükerek, dik pozisyonda, öne eğilmeden
YATARKEN; Yüzüstü yatmaktan kaçınılmalı, yan yatarken dizler arasına yastık konmalı ve sırtüstü yatışta bel ve boyun kavsi desteklenmeli
YATAĞA YATIŞ; Önce sırtınız dik olarak yatağın kenarında oturun, dizleriniz kıvrıkken yavaşça dirsek ve omzun üzerine yan yatın, sonra, omuzlar, kalçalar ve dizler sabitken sırtüstü pozisyonuna geçin
YATAKTAN KALKIŞ; Yatakta yan tarafınıza dönün, dizlerinizi kıvırın, ayaklarınızı yataktan sarkıtın, ayni anda dirsekleriniz ve ellerinizle vücudunuzun üst yarısını yukarıya itin ve sırtınızı dikleştirin

OTOMOBİL KULLANIRKEN; Omurga tümüyle dik bir şekilde koltuğa dayanmalı, baş desteği yakın olmalı, koltuk çok alçak olmamalı, bel destekli koltuğu olmayan otomobillerde gerekirse bel boşluğu, yedek parçacıda satılan özel, küçük bir yastıkla desteklenmeli (ancak bu yastık kaymayacak şekilde sabit olmalı) , direksiyonda kollar hafifçe bükülerek gevşek bir şekilde oturulmalı, direksiyon, airbag ve vücudun üst kısmı arası mesafe, 25-30 cm arası olmalı (Alman otomobil kulübü ADAC uzmanları tavsiyesi ) bacaklar gevşek bir şekilde uzatılarak pedallar kullanılmalı
• Uzun süren yolculuklarda sık sık mola verilmeli (ideali yarım saatten sonra, en geç 2 saat sonrası)

Son olarak, düzenli egzersiz ve yürüyüş hiçbir zaman unutulmamalı

Bel ağrısı olmayan günler geçirmeniz dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum...

Yorumlar (10)
  • Aslıhan Erdur

    Aslıhan Erdur

    Sevgili Kenan Bey ,tekrar geçmiş olsun.Bu bilgilendirici paylaşımınız ile yine pek çok kişiye fayda sağlayacaksınız ,ne mutlu . Çok teşekkür ederiz .Çok Değerli doktorumuzsunuz

    10 Kasım 2024 11:50:35
  • Füsun Özdemir

    Füsun Özdemir

    Kenan Hocam öncelikle şifalar diliyorum, değerli bilgiler içeren paylaşımınız için çok teşekkürler.

    10 Kasım 2024 09:15:38
  • Emine Gündoğ

    Emine Gündoğ

    Sevgili Kenan abiciğim, 2 sene önce aynı şekilde adım dahi atamayacak hale geldim. You tube da izlediğim fizyoterapistler eşliğinde günlük egzersizleri günde 5-6 kere tekrarladım ve 1 haftada sağlığıma kavuştum. Vücudumuzu bir makine olarak düşünürsek bu makinenin yağlanması gerektiği ve bunun için de düzenli olarak vücudun egzersize ihtiyacı olduğunu anladım. Söylediğiniz her bilgiye sahip dahi olsak günlük yaşam şartlarında bunları unutuyor ve eski halimize dönüyoruz. Vücudumuza yeterince değer vermiyoruz. Umarım yaşam stresi telaşından kurtulmak için aklımızı daha iyi programlamayı öğrenebiliriz. Tekrar geçmiş olsun, sevgiler selamlar.

    10 Kasım 2024 09:12:54
  • Mustafa Pancarcı

    Mustafa Pancarcı

    Sevgili Kenan Bey, bizlerle paylaştığınız yaşanan deneyim ve önerileriniz için çok teşekkürler. Günlük yaşantımda bunları ne kadar gözardı ettiğimi fark ettirdiğiniz için sağolun. İzmir'den selamlar...

    10 Kasım 2024 08:16:23
  • Ahmet Örnek

    Ahmet Örnek

    Kenancığım,tekrar geçmiş olsun.Yararlı bilgiler için teşekkürler.Ülkemizde ki sağlık sisteminin gittikçe kötüye gittiğini ,hele de son yaşanan olaylar sonrası çok üzücü,esenlikler dilerim.

    10 Kasım 2024 07:03:30
  • Nebahat Evren

    Nebahat Evren

    Merhaba Geçmiş olsun,şifalar dilerim İlgiyle okudum. %80 den biri de benim. Bel rahatsızlığından dolayı yıllardır dikkat etmem konuları hatırlattınız.Teşekkürler. Düzenli egzersiz yapmak yüzde yüz koruyor,buna yaşayarak öğrendim. Özellikle uzun yolculuklar öncesindeki hafta asla ihmal edilmemeli. Koca valizler kaldırırken aniden oluşan ağrıyı engelleyen tek şey düzenli egzersiz yapmak oldu . Sevgilerimle

    10 Kasım 2024 04:44:50
  • Kenan Ertopcu

    Kenan Ertopcu

    Yorumlarıyla yazımı beğendiğini ifade eden tüm dostlarıma ve okurlarımıza çok teşekkür ederim . Toplumda yaygın olan bel ağrısı yakınmasının önlemi ve beli korumak için yaşam biçiminde küçük değişiklikler yararlı olabilir gibi görünüyor . Almanya’dan saygı ve sevgilerimle Kenan Ertopcu

    10 Kasım 2024 02:28:41
  • Birsen Karaca Saydam

    Birsen Karaca Saydam

    Sayın Kenan hocam, Günümüzde maalesef neredeyse bel ağrısı sıkıntısı olmayan yok gibi. Yazdıklarınızı keyifle okudum. Harika bir sağlık sistemi, insana verilen değer muazzam, hepimizin hak ettiği gibi. Ülkemizde sağlık sektörü zor günler yaşıyor, imrenerek okuduğumu itiraf etmeliyim. Günlük yaşantıda yararlı olabilecek önerileriniz çok değerli, elimden geldiği kadarıyla ben de uygulamaya çalışacağım. Çok teşekkür ederim. Sağlıkla kalın Kenan bey. Sizin de yazdığınız gibi, bel ağrısı olmayan günler geçirmeniz dileğiyle...

    09 Kasım 2024 22:33:27
  • Ümit Sayman

    Ümit Sayman

    Sağlığına kavuşmandan dolayı sevincimi bir kez daha yinelerim değerli kardeşim.

    09 Kasım 2024 22:03:37
  • Zeka Özenç

    Zeka Özenç

    Öncelikle geçmiş olsun, bu yararlı bilgileri bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ederim Kenan ağbi.

    09 Kasım 2024 22:01:51
YORUM YAZ