GENÇ KADININ KANSERİ VE KOLPOSKOPİ

  • 0
  • 1.463
Yazı Boyutu:

Dünyada her yıl 493.000 kadın rahim ağzı kanserine yakalanmakta, bunların 274000 i bu hastalığı yenemeyip yaşamlarını kaybetmektedirler. Rahim ağzı kanserinin %85 i gelişmemiş olan ülkelerde, % 15 i ise gelişmiş ülkelerde ortaya çıkmaktadır.

Ülkemizde her yıl 726 kadının ölümüne neden olan rahim ağzı kanseri erken tanı konduğunda mutlak önlenebilir bir kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri genç kadının kanseridir ve her yıl Türkiye de  1364  kadın bu kansere yakalanmaktadır. Rahim ağzı kanserinin öncü lezyonları erken yaşlarda belirti vermektedir. Kanser genellikle yavaş bir şekilde 8-9 yıl içinde gelişir. Rahim ağzı kanserinin en fazla ortaya çıktığı yaş 38 civarıdır.

 Sigara içen kadınlar, erken yaşlarda cinsel ilişkiye başlayan kadınlar ve cinsel yolla riskli HPV (Human Papilloma Virusu )tipleriyle karşılaşan kadınlar risk grubundadırlar.

(HPV virusları cinsel yolla bulaşır. Yüzden fazla modeli vardır. 16,18, 31,45 gibi 7-8 modeli rahim ağzı kanserine, 6-11 gibi modelleri de kanser olmayan genital siğillere neden olur. HPV deri sürtünmesiyle de bulaşabileceği için bakirelere de bulaşabilir .Kondom HPV bulaşmasından sadece %70-80 oranında koruyucudur).

Rahim ağzı kanseri erken dönemde yıllarca hiç bulgu vermeyebilir. Bazen akıntılar,kanlı akıntılar ve cinsel ilişki sonrası kanamalar olabilir .  Bulgu vermeye başladığında ne yazık ki genelde çok geç olmaktadır. 3mm derinliğe ulaşmış kanser lenf düğümlerine yayılmak için hücreler arasından yola çıkmıştır.

Erken safhada saptandığında genellikle Leep dediğimiz basit bir operasyonla rahim ağzındaki kuşkulu bölge çıkarılır ve iz bırakmadan erken rahim ağzı kanseri tedavi edilebilir. Üstelik bu işlem acil durumda erken gebelikte bile gebeliğe zarar vermeden uygulanmaktadır.

Tüm bu nedenlerden dolayı  rahim ağzı kanserinde erken tanı çok önemlidir. Rahim ağzı kanseri ortaya çıktığında her türlü tedaviye rağmen (operasyon,radyoterapi,kemoterapi) erken evrelerinde % 10-20 , ileri evrelerinde % 50_70 nüksetmektedir(tedaviye rağmen yeniden ortaya çıkar).

SMEAR TESTİ (PAP SMEAR) NEDİR?

Rahim ağzı kanserinde Smear testi denilen rahim ağzından dökülen hücrelerden sürüntü örneği alınması her kadının genç yaşlardan itibaren en az yılda bir kez yaptırması gereken kanser erken tanı yöntemidir. Smear testinde binlerce hücre özel boyalarla boyandıktan sonra patoloji uzmanı tarafından mikroskopla değerlendirilir. Burada patoloji uzmanının bilgisi, deneyimi ve binlerce hücreyi tek tek değerlendirmesi için ayıracağı zaman çok önemlidir.

Bu nedenle smear testinin başarısı % 60 dan % 95 lere kadar değişebilir.

 Smear testinin doğru yapılmasında ve başarısında önemli olan smearin alındığı hastane veya klinik  değil , gereken tekniği bilerek  smear alan ve özenli muayene bulgularını patoloğu yönlendirmesi için ayrıntılı  belgeleyen doktor, ve bilgisiyle, deneyimiyle hücreleri tek tek tarayarak,yeterli zaman ayırıp emek göstererek tanı koyacak olan patoloji uzmanıdır.

Smear testi veya patoloji sonucu kanser öncü lezyonu çıkan kadınların paniklemesi ve doktorlarını daha radikal tedaviler için zorlaması da doğru değildir. Smear testlerinde  ASCUS lar % 4.4  oranda en çok karşımıza çıkan patolojilerdir. ASCUS ların rahim ağzı kanserine dönüşme şansı %0.1-0.2 dir. ASC-H ise %20-50 CIN 2,3 e dönüşebilecektir. Sıklıkla gördüğümüz  CIN 1 ler kendiliğinden birkaç yılda kaybolabilir, fakat ilerleyip CIN 2 ve CIN 3e de dönüşebilirler. CIN 2 lerin % 5 inin ,CIN 3 lerin % 12 sinin yıllar sonra rahim ağzı kanserine dönüşme olasılıkları vardır.

SMEAR TESTİ SONUCU KUŞKULU VEYA ANORMAL ÇIKARSA HPV TESTİ VE KOLPOSKOPİ MUTLAKA UYGULANMALIDIR.

 HPV TESTİ NEDİR?
Smear testi kuşkulu sonuç verince veya cinsel yolla bulaşan HPV virusuyla karşılaşma riski olduğunda rahim ağzından sürüntü örneği alınarak HPV viruslarını saptayabilen özel bir teknik uygulanabilir. Özel durumlarda uygulanan bu teknik pahalıdır ve sayılı patoloji laboratuarlarında yapılabilmektedir. HPV testinde rahim ağzı kanserini tetikleyen viruslar veya virus grupları saptandığında 2 yıl sonra bu testin tekrarı önerilebilir. 

HPV virus tiplerinin % 60 oranda rahim ağzında olumsuz değişiklikler yapmadan 2 yıl içinde bağışıklık sistemi tarafından yok edildiği belirtilmiştir.

Amerikan Kanser Derneği ve konuyla ilgili birçok bilimsel görüşleri kabul gören kuruluşun 2011 deki ortak önerilerine göre ; 30 yaş ve üzeri kadınlar düzenli smear testiyle birlikte üç yılda bir de HPV testinin yaptırmalıdırlar.

SMEAR TESTİ EN ERKEN KAÇ YAŞINDA UYGULANMALIDIR?
ACS(Amerikan kanser derneği),ACOG (Amerikan Kadın Doğum Doktorları) derneği ve konuyla ilgili sözü geçen birçok kuruluşun 2011 de ki ortak önerilerine göre smear testi en erken 21 yaşında uygulanmaya başlanmalıdır. Genç yaştaki kadınlarda rahim ağzı, sigara ve HPV gibi kanserojenlere daha duyarlıdır ve ilk cinsel beraberlikten 3 yıl sonra smear testi yaptırılmaya başlanmalıdır . Gebelikte de smear testi güvenle uygulanabilir. HPV aşısı da rahim ağzı kanseri yapan virus modellerinin % 70 ine karşı koruyuculuk sağladığından,aşılananların da düzenli smear testlerini ihmal etmemeleri gerekmektedir.

SMEAR TESTİ KAÇ YAŞINA KADAR YAPTIRILMALIDIR?
Genellikle 65 yaş yukarda adı geçen kuruluşların 2011 önergelerinde üst sınır kabul edilmektedir. Ancak geçen son üç yılda smear testinde kuşkulu hücre saptanmamış olmalıdır.

RAHİMİ OPERASYONLA ALINANLAR SMEAR TESTİ YAPTIRMALI MI?
Rahimin operasyon sonrası patolojik incelemesinde kanser veya kuşkulu hücre (displazi) saptanmayanların artık smear testi yaptırmalarına gerek olmadığı adı geçen kuruluşların 2011 deki önergelerinde belirtilmiştir.

KOLPOSKOPİ NEDİR?
Rahim ağzını ve dış genital organları dürbüne benzeyen kolposkop adı verilen bir aygıtla 10-40 kez büyüterek incelenmesi işlemine kolposkopi denir. İncelemede çıplak gözle net olarak gözlenemeyen küçük patolojiler veya kanser öncüsü hastalıklar rahatlıkla ağrısız bir şekilde saptanabilmektedir. Özellikle smear testinde kuşkulu hücreler saptanması durumunda kolposkopi yardımı ile gerekli görülen alanlardan biyopsi alınarak kesin tanı konulabilir. Kolposkopide ve biyopsi alımı sırasında genellikle lokal anestezi ile bile uyuşturmaya gerek yoktur.

KOLPOSKOPİ KİMLERE UYGULANIR?
1-      Smear sonucu kuşkulu hücre saptanan kadınlar (smear sonucu ASCUS,ASC- H, CIN-1, 2, 3),

2-      Smearde HPV kuşkulu hücresel değişim (koilositoz) saptananlar,

3-      Tekrarlayan smearlerde nedeni açıklanamayan iltihap saptananlar,

4-      Muayenede rahim ağzının anormal görünüşlü olması,

5-      Dış genital organlarda kuşkulu görüntülerde de(genital siğiller gibi) kolposkopi kullanılabilir.

KOLPOSKOPİ NASIL UYGULANIR?
İşlem esnasında kolposkop vajina içine girmez. Hasta jinekolojik muayene masasına yattıktan sonra vajina ve rahmin ağzını incelemeye yarayan spekulum yerleştirilir, daha sonra kolposkop 25-30 cm yaklaştırılarak ,dokular yaklaşık 15 kat büyütülerek incelenir. Bu incelemede değerlendirilen asıl alan rahim ağzının dış kısmını oluşturan hücre katmanıyla, rahim içine doğru uzanan kanalı oluşturan hücre katmanının birleştiği alandır. Bu alana transformasyon bölgesi denir. Transformasyon bölgesi genç kadınlarda, gebelerde,doğum kontrol hapları kullananlarda dışarı doğru daha yaygın ve kızarık olarak görülür.Bu kızarıklık bazı doktorlar tarafından yanlış yorumlanarak  RAHİM AĞZINDA YARAN VAR! Şeklinde yorumlanır. Bu kızarıklık doğal, fizyolojik görüntüdür, kadının şiddetli yakınması yoksa ,smear testi ve kolposkopi normal ise,YAKMA,DONDURMA GİBİ İNVAZİV TEDAVİLERE GEREK YOKTUR. Kendiliğinden düzelip, kendiliğinden tekrar ortaya çıkabilir.

Rahim ağzı (serviks) kanserleri transformasyon bölgesinden başlar ve bu alan tam anlamıyla değerlendirilemezse kolposkopi başarısız kabul edilir. Rahim ağzındaki yüzeyel damarlanmalar  rahim ağzı  kanseri konusunda önemli ipuçları verdiğinden deneyimli bir kolposkopist tarafından değerlendirilmeleri gerekir.

 Daha sonra rahmin ağzına küçük pamuklu bir çubukla %5 lik asetik asit sürülür. Bazı hastalar hafif bir yanma hissedebilir ama şiddetli ağrı olmayacaktır. Asetik asit uygulanmasından sonra hücrelerdeki proteinler denature olacak ve anormal hücre içeren alanların rengi beyazlaşacaktır. Bu alanlara aseto-white alanlar denir. Aseto-white alanların sınırları keskin ve belirgin ise, daha yoğun ve beyaz görünüyorsa rahim ağzı kanseri öncü dokuları görme olasılığı fazladır ve bu alanlardan biyopsi alınması gerekmektedir. Asetik asit 20-30 saniye içinde  alanları beyazlatacak, ve 5 dakika sonra etkisi kaybolacaktır. Kolposkopi uzun sürecekse tekrar asetik asit uygulaması gerekli olabilir.

Kolposkopi uygulayan bazı jinekoloji uzmanları  lugol solüsyonu adı verilen bir iyot solüsyonunu rahim ağzına sürerler. Buna Schiller testi adı verilir ve kahverengiye boyanmayan sarı renkte alanlar kuşkulu bölge kabul edilir ve bu alanlardan gerektiğinde biyopsi alınabilir.

Gebelikte de kolposkopi ve direkt biyopsi yapılabilir.

Rahim ağzı kanseri erken tanısında smear testi , HPV taraması  ve kolposkopi vazgeçilmez yöntemlerdir.

Kolposkopi  genital siğillerin değerlendirilmesindede mükemmel bir tanı aracıdır. Çok küçük genital siğilleri her zaman çıplak gözle saptamak mümkün olmamakta ve virus deposu olan bu siğiller tedaviye rağmen yaygınlaşabilmekte ve gereken tedavi işlemlerinin tekrar uygulanmasını gerektirmektedirler. Kuşkulu bölgelerin büyütülerek gözlenmesi tedavideki başarıyı arttıracaktır.

Son olarak daha çok yaşlı kadınlarda görülen ve HPV taşıyıcılarında fazla olan Vulva kanseri(dış genital organ kanseri) öncü lezyonlarının değerlendirilmesi ve ayırıcı tanısında deneyimli bir kolposkopistin gereksinimi kaçınılmazdır.

Sonuçta rahim ağzı kanseri erken tanısında uygulanan smear testi, HPV testi ve kolposkopi canı acıtmadan uygulanan erken tanı yöntemleridir. Rahim ağzında kansere giden değişiklikler saptandığında erken evrede iz bırakmadan kolaylıkla tedavi edilebilir.

Sağlıklı bir yaşam için gereken kanser erken tanı yöntemlerinden zamanında yararlanmanız dileğiyle.

YORUM YAZ