KÜRTAJ MI İLAÇLA DÜŞÜK MÜ?

  • 0
  • 2.148
Yazı Boyutu:

Bizim İzmir Portalının değerli okurları. Bu hafta sizlerle iki farklı gebelik sonlandırma yöntemini tartışmaya çalışacağım.
 
Gebeliklerin kürtaj olmadan sadece ilaçla sonlandırılmasına medikal abortus (tıbbi düşük ) denir. Dünyada yaklaşık 25 yıl önce Fransada kullanılmaya başlayan bu yöntem, günümüzde 50 civarında ülkede milyonlarca kadında istenmeyen gebelikleri sonlandırma amacıyla kullanılmaktadır. Son 10 yılda tıbbi düşük uygulamaları gittikçe artmış ,Fransa ve İngilterede istenmeyen gebeliklerin yaklaşık yarısında bu yöntemle gebelik sonlandırılmıştır..
 
Tıbbi düşük nasıl uygulanır?
Tıbbi düşük yönteminde genellikle iki adet ilaç uygulanır. Ülkemizde olmayan mifepriston içeren bir hap yutulduktan genellikle iki gün sonra, mizoprostol içeren iki adet hap ya yutulur, veya dil altına,yanak içine,vajinaya yerleştirilebilir.Mizoprostol içeren ilaç ülkemizde bulunmakla birlikte tıbbi düşük amacıyla henüz ruhsatlandırılmamıştır.Bu ilaç mide ülseri ve gastrointestinal problemleri tedavi etmek amcıyla ruhsatlandırılmıştır.
 İkinci ilacın uygulanmasıyla birlikte çoğunlukla 24 saat içinde bazen birkaç gün içinde kanamayla birlikte gebelik ürünü atılır. Gebeliğin büyüklüğüne göre kanama birkaç gün veya hafta daha sürebilir. Genellikle ilk ilaç sağlık profesyonelinin yanında alınır. İkinci ilaç iki gün sonra sağlık kuruluşuyla iletişim içinde sağlık kuruluşuna gelmeden evde de alınabilir.
 
Tıbbi düşük hangi gebelikleri sonlandırmak için uygundur?
Uygulamanın ilk yıllarında son adet kanamasının birinci gününden itibaren 57. Güne kadar tıbbi düşük yöntemi uygulanırken, günümüzde son adet kanamasının birinci gününden itibaren 63.güne kadar tıbbi düşük uygulanmaktadır. Kadının doğum yapmış veya yapmamış olması, sezaryen veya normal doğum yapmış olması önemli değildir.
 
Tıbbi düşük ne kadar başarılıdır?
Tıbbı düşükle ilgili birçok çalışmada iki ilacın birlikte kullanımında başarı oranları %95 civarındadır. Özellikle erken gebeliklerde başarı oranları çok daha fazla artmaktadır. Kalan %5 olguda gebelik ürünü tümüyle atılmaz, parça kalıp kanama devam edecek ve kürtaj gerekecektir. Sadece mizoprostol ile tıbbi düşük uygulanmasıyla ilgili çalışmalar olmakla birlikte, başarısı iki ilacın birlikte kullanılması kadar olmamaktadır.
 
Tıbbi düşük uygulamaları nasıl olmalıdır?
Tıbbi düşük uygulamaları kadın doğum uzmanı gözetiminde , konuyla ilgili eğitilmiş deneyimli bir sağlık ekibi denetiminde olmalıdır. Tercihan vajinal ultrasonografi ile gebeliğin büyüklüğü kesin belirlenmelidir. Düşük sonlandıktan sonra en geç 15 gün içinde ultrasonografi ile parça kalıp kalmadığı tekrar değerlendirilmelidir.
Kullanılan ilaç dozuna kesinlikle uyulmalı, düşük kanaması başlamadı diye gereksiz ek ilaç asla kullanılmamalıdır.
 
Tıbbi düşüğün yan etkileri nelerdir?
Gebeliğin tam sonlanamaması ve kanamanın devam etmesi en büyük sorundur. Bu durumda mecburen kürtaj gerekecektir. Özellikle son adetin ilk gününden itibaren 57 günün üzerindeki gebeliklerde aşırı kanama ve gebeliğin tümüyle boşalmama riski biraz daha fazladır.
Tıbbi düşük uygulamasında kullanılan ilaçların bulantı, kusma, baş ağrısı, ishal gibi yan etkileri olabilir. Kramplar da görülmekle birlikte çok fazla ağrı kesiciye nadiren gerek duyulmaktadır.
Kanama olmadı ve mutlaka düşük olsun diye ilaçların bilinçsizce ve denetimsiz olarak dozundan fazla kullanımının da çok sakıncalı olabileceğini vurgulamakta yarar vardır.
 
Kürtaj mı tıbbi düşük mü?
Tıbbi düşüğün kürtaja göre üstünlükleri vardır. Kürtaj cerrahi bir girişimdir. Operasyonda nadir de olsa rahim delinebilir ve iç organ yaralanmaları olabilir. Büyük gebeliklerde rahim ağzı hasar görebilir. Nadir de olsa anesteziye bağlı komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Kürtaj steril koşullarda uygulanmadığında enfeksiyon, kanalların tıkanması ve nadir de olsa kısırlık riski vardır. Çok erken ve sekiz haftadan büyük gebeliklerin sonlandırılmasında parça kalma ve sonucunda kanama ve enfeksiyon riski daha yüksektir.
Tıbbi düşük ise erken gebeliklerin sonlandırılmasında daha başarılıdır, kanamalar daha az sürmekte ve düşük daha çabuk gerçekleşmektedir.Tıbbi düşük başarılı olur,gebelik ürünü tümüyle atılırsa  cerrahi müdahaleye bağlı  enfeksiyon şansı olmayacaktır. Ancak evde hijyen koşullarına uyulmazsa kürtajda da, tıbbi düşükte de enfeksiyon gelişme riski mevcuttur.
Son adet kanamasının başlangıç gününden itibaren 63 günü geçen gebeliklerde tıbbi düşüklerin başarısız olma olasılığı artmaktadır.
Tıbbi düşüklerde kanamayla gebelik ürününün evde atılması bazı kadınları tedirgin edebilir. Bazen kanama miktarı normalden fazla olarak algılanıp paniklenebilir ve günün veya gecenin herhangi bir saatinde acilen sağlık kuruluşuna gereksiz kürtaj için başvurulabilir. Bu nedenle tıbbi düşük hizmetleri deneyimli bir sağlık kuruluşu denetiminde uygulanmalıdır.
Ülkemizde özellikle doğu illerimizde kadınlar arasında ne yazık ki sadece mizoprostolu, dozunu ayarlamadan, denetimsiz bir şekilde kullanarak istenmeyen gebelikleri sonlandırma çabası yaygındır. Mizoprostolun tek başına kullanımında başarı % 50-85 arası değişmektedir. İlacın başarısız olması durumunda yöntemi bilinçsizce kullanan bu kadınlar gebeliğin düşmemesi ve şiddetli  kanama nedeniyle acil olarak kürtaj için sağlık kuruluşuna başvurmaktadırlar.
Özetle mifepriston ve mizoprostol içeren birkaç tane hapın birlikte kullanımı, yasal koşullarda ve deneyimli bir sağlık kuruluşu gözetim ve denetiminde istenmeyen erken gebeliklerin  sonlandırmalarında  dünyada her geçen gün yaygınlaşan başarılı bir yöntemdir.

YORUM YAZ