Folklor ve müzik zengini Türkiye'mizin binlerce eserlerinden biri var...
Bu, bir uzun hava: Tükendi nakd-i ömrüm/ Dilde sermayem bir ah kaldıyı iyi okuyan biri olduğunda insanın ciğerine işler, iliklerine hatta kemiklerine kadar ulaşır. Bir bakmışsınız sözlerle sizde duygu yoğunluğunda eriyip gidiyorsunuz
.
Eğer eşlik eden bağlama veya kavalda iyi çalınıyorsa o zaman duygu yoğunluğunuz artar da gider .
Yıl 1974, Kıbrısa çıkartma yapılmış. Keşanaskerim ve söylemesi ayıp çok popülerim.
Yerel gazetelerde, her gün yeni bir bir şiirim yayınlanıyor
Gündüz İnzibat Bölüğündeki takım çavuşluğumun yanı sıra geceleri Orduevinde müzik, boş zamanlarımda ise bazen Keşanın kızlarına, bazen arabesk, bazen esprilerle çakılı besteler yapıyorum.
Tanrım, ne güzel günler di
İlk kez Abdülhamitten dinlemiştim kazan dairesinde görev dışı zamanlarda yaptığımız meşkler sırasında
İlk dinleyişimde de ağlamıştım, söylemesi ayıp her dinleyişimde yine ağlarım ya da ağlamaklı olurum
Gözümün önünden haki kıyafet içindeki kendim geçerim, Abdülhamit geçer, geçer, geçer
Astsubay eşlerin yürüyüş yaptığı bir gün ve o günde aklıma gelen melodiyi kaydedecek veya notasını yazacak imkan olmadığı için topukları kıma vururcasına koşarak İnzibat Merkez Komutanlığına gelişim geliyor .
Nereden nereye
Asker ocağı; ana baba hasretini, yavuklu hasreti çekenlerin ömrünün bir bölümünü geçirdiği,
Asker Ocağı; büyüklerinin deyimi ile cahil ya da çocuk olarak gidildiği ve adam olarak dönüldüğü bir görevdir, Her erkeğin vatanına ifa etmesi gereken görevini yerine getirdiği yer dir
İster benim gibi Burhaniye Çavuş Talimgahında başlayıp Edirnenin Keşanın da olsun,
İster Karadeniz, İster Akdeniz, İster İzmirde isterse bir başka ana kuzusu olarak Şırnak ya da Hakkarinin dağlarında bu görevi yapsın, çok kısa sürede tanışıp ölümüne dostlukların gerçekleştiği bir süreçtir Asker Ocağı
Tutulan nöbet yoğunluğundan eğitim sırasında ayakta uyunan, kendisini dinlemediği gerekçesiyle memleketi sorularak memleketine doğru uygun pozisyonda durması ve alacağı darbelerden hasar görmemesi için bazı organlarının tutulmasının istendiği yer dir Asker Ocağı
Dostların uyuduğu, düşmanların uyanık olduğu saatlerde; belki 2 saatlik, belki 3 saatlik nöbetlerin tutulduğu, ölümün kol gezdiği saatlerin yaşandığı yer dir Asker Ocağı...
Kurtuluş Savaşında, Çanakkalede ya da ülkenin başka bir yerinde bu ülke için kanlarını döken vatan evlatlarının; Lazın, Çerkezin, Alevinin- Sünninin, Kürdün- Türkün çocuklarının görev yaptığı bir yer dir Asker Ocağı .
İster 15 ay, ister 18, isterse 24 ay görev yapsın, anne baba kuzuluğundan çıkılmanın öğrenildiği, zaman zaman birlikte ağlanıldığı, birlikte gülünüldüğü, vatani görevlerin sonrasında da devam eden Asker Arkadaşlığının kurulduğu bir okuldur Asker Ocağı
Çok özel bir yuvadır .
35 yıla ulaşan bir süreçte kaybolmayan bir dostluğun ev sahibi Asker Ocağında tanıştığım ve yaşamın getirdiği nedenler sonucu zaman zaman iletişim kopukluğu yaşansa da Abdülhamit ya da Hamitle bizim dostluk öykümüz, kimisine göre çok gereksiz de de olsa bu yazıyı okuyanlardan bazılarını belki de şu anda askerlik döneminin yaşandığı bir yolculuğa çıkardı bile
Ah be dostum, yine bir duygu yoğunluğu yaşatan bu eseri benim için ister içinden, istersen sesli olarak söylermisin .