Burnumuzun dibindeki cennet: Atlı Vadi

Bir süre önce basın danışmanlığı yapan gazeteci bir arkadaşımın ardından bir arkadaşım daha bahsedince gitmenin farz olduğuna kanaat getirdim. 

 

Pazar sabahı kalktık ve Bornova sırtlarına doğru zaman zaman aracın vitesini zorlayarak tırmanmaya başladık. 

Bu arada da düşünüyordum biraz abartıyor olabilirler mi diye…
Yokuş tırmana tırmana, yokuş aşağı ine ine sonunda Homeros Vadisi’nden geçerek Kayadibi Mahallesi (köyü) sınırları içinde bulunan Atlı Vadi’ye vardık. 

 

Meğerse yanlış güzergah seçince hem fazla yol katetmiş, hem mideme sunmak istediğim ziyafeti de geciktirmiştik…
Oysa Atlı Vadi  Bornova merkeze 6 Km uzaklıktaymış. Ben kilometre tutmayı önemsememiştim, çünkü geçtiğim güzergahta da bir çok güzelliği görme fırsatı bulmuştum.

 

Bölünmeden önce Bornova’da, bölündükten sonra ise Bayraklı’da yaşayan biri olarak buraları görmemenin utancını duydum…

Dolaşan atlar karşıladı Atlı Vadi yoluna saptığımızda.  Henüz iş başı yapmamışlar...

 

Atların güzelliği beni nasıl etkiledi anlatamam. “Tamam” dedim kendi kendime. “Belki ben de binerim” diye içimden geçirerek otopark’a bıraktığım araçtan makinamı, objektifimi ve dizüstü bilgisayarımı aldım. Yapay derenin üzerindeki köprüyü geçerek hayran hayran yürürken işletmeci bacanaklar karşıladı...

Tanıştık, sohbet ettik.

 

Sırrı Kaya’nın eşi Gülizar Hanım ve Selahattin Varlı’nın eşi Türkan hanım’la tanıştıktan sonra önce midemizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere gösterilen masaya oturduk.

Ödemiş'te anlaşmalı oldukları mandrada özel üretilen süt ürünlerinden, yeşil ve siyah zeytine, domatesine, salatalığına bal- kaymağına, firma ortakları hanımların hünerli ellerinin ürünü reçeller gelmeye başladı. Reçel ve benzerlerine geri çevirdim.  Peynir’in zeytinin fazlasını hemen iade ettim çünkü yemeyecektik ve masaya geldiği için de israf olacaktı…

Semaverle gelen çayın lezzetiyle uzun zamandan bu yana ilk kez bu kadar çok çay içtiğimi düşündüm.  Haşlanmış yumurtanın ardından bir sucuk yumurta ziyafeti ise mideye eziyetti doğrusu...

 

Muhteşem kahvaltının ardından işimi yapmam gerektiğini düşünerek makinamı, objektifimi çantadan çıkardım. Çünkü oturup konuşarak bilgi almadan önce görsel çalışmamı yapmam gerekiyordu. 

Bu arada Atlı Vadi’ye gelip ata binmemek olur mu diyen İzmirliler, mülkün de sahibi olan Sebahattin Tümbelekçiler’e ait olduğunu öğrendiğim atlara binerek kısa ya da uzun turlar atmaya başlamışlardı. Atı hiç görmemiş çocuklarda, gençlerde, ebeveynleri de ata biniyordu. Kent içinde yürüme fırsatı bulamayan bazı çiftler ise havanın güzelliğini fırsat bilerek yürüyüş yapmayı tercih ediyor kahvaltıdan sonra.

 

Ben de gittiğim Hara’da ata bineyim mi binmeyeyim mi diye aklımdan geçirirken, sevmekte olduğum ve adının prens olduğunu öğrendiğim aygıra binmek isteyip istemediğimi sormasın mı  Sebahattin Tümbelekçiler?

 

Canıma minnet. Ama hemen peşinden uyarmayı da ihmal etmiyor tabi Sebahattin bey.

 

Kendi başıma binmek istemem halinde kısrakları tercih etmemi öneren Tümbelekçiler, aygırın kısrakları görünce huysuzlanacağını ve böylece sıkıntı yaşayacağımı hatırlatınca Hara'nın önünde binmeye razı oldum… 

 

Normal zamanda aksesuar olarak kullanılan ve fötrümden etkilenerek getirdiği eğer’i atın üstüne koydu ama kolanını bulunduğu yerin anahtarının eşi Melek hanımda olması nedeniyle eğeri urganla bağladı ve ben bindim ama durabilmem ne mümkün….

 

Eğer sağa sola kayıyordu ve ne olur ne olmazı düşünerek kızıma poz verdim ve indim…

 

Adını sayıları 30 civarında olan atlarından alan, otopark alanı ile birlikte 15 dönüm üzerine kurulu Atlı Vadi’de çocuklara ayrılan oyun alanları,  salıncaklar, hamaklar oldukça fazla.

 

Hint tavuk ve horozları, kazlar, ördekler de Atlı Vadi’nin diğer süsleri. 

Atlı Vadi’de mevsimine göre bulunan meyvelerden tadımlık toplamak, yani orada yiyecek kadar kiraz, üzüm, incir, elma  gibi meyveleri kendi eliyle toplayıp yemek ve sevdiklerine kendi elleriyle yedirmek serbest....

Üç kapalı restoran, açık restoran ve kafede aynı anda 500 kişiye hizmet sunuluyor.  Mekanın bir farkı ise önceden rezervasyon yapılması halinde taze balık çeşitleri ve deniz mahsulleri de mönüye günlük olarak eklenebiliyor.

Yıllar önce yapılan ama yürütülemeyince olduğu gibi bırakılan Atlı Vadi’nin güler yüzleriyle  Gülizar- Sırrı Kaya, Türkan – Selahattin Varlı  çiftlerinin elinde farklı bir hizmet alanına, nefis bir dinlenme alanına ve lezzet alanına döndürüldüğünü öğreniyorum.

Yeni eklemeler, yeni düzenlemelerle görüntüsü de, lezzetler tamamen değiştirilmiş. Yeni yeni, birbirinden değişik ve lezzetli mezeler, ara sıcaklar ile spesiyal et çeşitleri mönülerde yerini almış..

Sabah 8’de başlayan kahvaltı, müşterinin istemesi halinde günün büyük bölümünde veriliyor. Öğleden sonra ızgalar yakılarak mangalda et çeşitleri isteyen müşterilere özel mezeler ve garnitürler eşliğinde sunuluyor. 

Kahvaltıdan başlayarak geç saatlere kadar farklı bir gün yaşamak mümkün. 

Haftanın belirli günlerinde canlı müzik bulunuyor...

 

Mekanın kapanışı ise son müşterinin çıkışından sonra gerçekleşiyor.

 

HATIRLATMA
Benim yaptığımı yaparak yolu uzatmak istemeyenler Bornova Hükümet Konağı'nın yanından Bornova şehitlik veya Eski Gazoz fabrikası yolundan gitmeleri halinde 6 km, yok, Homeros Vadisi yoluyla gitmeye kalkılması halinde yol herhalde 4 veya 5 km kadar uzayacaktır.

GÖKBEL MEVKİ HOMEROS VADİSİ YOLU GELİNCİK SOK. / KAYADİBİ KÖYÜ   BORNOVA / İZMİR

Telefon : (0232) 339 04 84