Keşke teşekkür edebilseydim

  • 0
  • 9.544
Yazı Boyutu:

Bu yazıma elimdeki arızayı gideren doktora teşekkür edip, övgüler düzerek başlamayı çok isterdim…

Ameliyat olduğum hastanedeki sistemi, ameliyathanedeki görevlileri, Ahmet ile Mehmet benzetmelerini, ilgiyi anlatmak isterdim ama olmadı…

 

Hipokrat yemini etmiş, İzmir’de parmakla gösterilen bir doktoru buradan bu şekilde yazmak istemezdim…

Ama oldu.

Çünkü, yaşadığımı bir türlü hazmedemedim…

Üzülüyorum…

Zoruma gidiyor…


Ben şu yaşadıklarımı kısaca anlatayım siz de merak etmeyin en iyisi…


Sağ eliminin dördüncü parmağında başlayan kilitlenme, parmağımı açmaya kalktığımda fena halde canımı yakıyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’ne gittiğimde parmağımdaki rahatsızlığın “Tetik Parmak” olduğunu öğrenmiştim. Elimi inceleyen Ortopedi uzmanı Opr. Dr. Hilmi Çetin Aydınok, istersem ameliyat edebileceklerini ama bu ödemin zamanla çözülebileceği ihtimaliyle birlikte yazı da rahat geçirebilmem için havaların soğumasını beklemeye karar verdik…

Makinamın da arızalanmasını değerlendirmek amacıyla fotoğraf makinamı ve flaşı İstanbul’a gönderip ertesi gün Eşrefpaşa Hastanesi’nin yolunu tuttum ve 22 Ekim’e ameliyat için gün verildi. Sabah gelecek, günü birlik yatış yapacak ve ameliyat olacaktım…

Amelithane’ye alınıp aşağı yukarı yarım saat beklememin ardından görevliler gelmişti. Görevlilerin hepsi güler yüzlü, şen şakrak’tı, işe mutlu, eğlenerek başlıyorlardı. Rahatlamıştım…

Dirsekten itibaren elimi Batikon ile temizleyen görevliler (ki hale ameliyethanedekilere kızamıyorum) kan akışını frenleyen sistemi de koluma taktılar.

Doktor’un “Gazeteci Mehmet sizsiniz değil mi” sorusu ilgilenildiğimi düşündürdü ve mutlu oldum..

Görmeme rağmen “bisturi”nin bileğimden itibaren avuç içime doğru “Kesi”ye başladığını hissediyordum ama acı duymuyordum…

Operasyon’un bitişi dikişler ve onun ardından yine espriler arasında bileğimin paketlenmesi tamamlanmış, sedyeyle geldiğim 104  nolu odada ameliyatlı elime rağmen giyinerek evin yolunu tutmuştum…

Elimdeki ağrıyı sızıyı kesmek, ödem dağıtmak, herhangi bir enfeksiyona meydan vermemek için ilaçlar alıyordum.

Tarih 27 Ekim olmuş ve pansumana gitmişken uğradığım şok “Anlatılmaz yaşanır” olsa gerek… Sargılar açıldığında Hilmi Çetin Aydınok’un kendi şaşkınlığı; “Aa! Yanlış ameliyat yapmışız” sözleri beni şok etmişti. Nasıl olur du? Nasıl yapılır dı yanlış ameliyat…

Evet.

Yapılırmış..

Tetik Parmağın rahatlatılması amacıyla ameliyat masasına yatıp; Carpal Tunel Sendrumu (El bileğinde oluşan sinir sıkışması) ameliyatı da yapılırmış… Tıpkı göz ameliyatı olmak için hastaneye yatıp rahmi kaybetmek gibi…

Şükürler olsun öylesi bir kayıba uğramamıştım, ama gereksiz yere bileğimden avuç içime ulaşan yaklaşık 10 cm’lik, 8 dikişlik bir operasyon geçirmiştim…

O an aklıma ameliyet hazırlıkları başladığında içime düşen bir kurt nedeniyle ameliyat olması gereken parmağımı sürekli hareket ettirmem geldi. Doktor, yanlışlığa meydan vermemek adına “Senin rahatsızlığın neydi arkadaş?” deme ihtiyacı duymadan direk ameliyata girmişti…


Neyse lafı uzatmayıp sadede gelelim.


Aydınok, hemen yanlışı düzeltmek adına Cuma gününe ameliyata karar verdi ve hasta yatış kağıdını bu kez tane tane yazarak elime verdi…

Şok sırası hastane önünde beni bekleyen eşim ve arkadaşlarıma gelmişti. Pansuman sırasında kendine hakim olarak Çetinok’un gırtlağına yapışıp duvara vuramamanın sıkıntısı yüzüme vurmuş olmalı ki beni görür görmez, bu işte bir b.luk olduğunu çözmüşlerdi…

Hemen ameliyet haftası sonunda beni çocuğunun düğününe davet eden doktor dostumu aradığımda bunun bir skandal olduğunu ve hemen dava açmamı önermesine karşın kendim le çok mücadele ettim…  

Onun da önerisi ile 30 Ekim Cuma günü tekrar ameliyat önlüğü giyerek ameliyat masasına yattım ve doğru ameliyatı yaşadım….

Hata insanlara mahsus tu. Ben de hata yapabiliyordum… Hoş görülü olmaya çalışıyor, doktorun özür dilemesini bekliyordum ama 4 Ekim’de gittiğim pansumanda yaşadığım şok tuzu biberi oldu. Doktorum Hilmi Çetin Aydınok, “Yanlış ameliyat yaptık ama hiç olmazsa bir süre sonra Carpal Tunel Sendrumu  sıkıntısından gelmezsin” sözleri çileden çıkardı. Sakin olmayı başararak hastaneden çıktım. Ameliyathane’deki görevliler özür dilemiş, yanlış ameliyat yapan doktor özür dilemeyi kendine yakıştıramamıştı…

Ve ben Mehmet Kurt’ta tıp sektöründe yaşanan hatalarından birini yaşamış, ya da piyango bu kez bana vurmuştu….

YORUM YAZ