Yine Alsancak, yine gürültü kirliliği...

  • 0
  • 1.135
Yazı Boyutu:

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sahipsizlik başlıklı geçen yazımı okuyan okurların kimisi telefonla, kimisi ise elektronik posta yoluyla ulaştı…
 
Ne olur ne olmaz düşüncesiyle, gönderen kişilerin her hangibir sıkıntı yaşamaması için isimlerini vermeden yazılarını paylaşmak istiyorum…..
 
 
Merhaba Mehmet Bey,
 
Sahipsizlik başlıklı  yazınızı okudum ve size birde sokağımızda yaşayan insanların bakış açısından durumu anlatmak isterim.  Eşimle birlikte eski tip Rum evinde oturuyoruz.
 
 
Malesef sokağın çok büyük bölümü bar işletmesi ne yazık ki.  Sokağımızın ismi Gazi Kadınlar Sokağı amaartık barlar sokağı olarak anılıyor ve buna çok üzülüyoruz.  
 
 
Bar işletmelerin kural tanımaz tavırlarıbitmek bilmiyor.
 
 
Sizinde üzerinde durduğunuz konu gürültü kirliliği.
 
Özellikle Cuma ve Cumartesi günlerinden bahsetmeliyim,  çünkü barların en çok bugünlerde  basslı kabinlerinin sonuna kadar açıldığı müziklerin evleri sarstığı,  uyku uyumamızın imkansız hale geldiği günler.  Sokağımızda adım dahi atacak yerin kalmadığı bu günlerde, insanlar eğlenmek adını verdiği fakat kulak travması geçirdiğinin farkında olmadığı günler...
 
Ertesi sabah sokak leş gibi, çer çöpler kırık bira şişeleri, kusmuklar  vb.  Şikayet etmediğimiz yer kalmadı. Fakat net cevaplar hiç alamadık, burada yaşayan insanlar olmasına rağmen barlara nasıl ruhsat verilmiş, hadi ruhsatları var kimi barlar 3 te kapanış yaparken kimi sabah 6 ya kadar açık ve burada oturanlar hep uykusuz hep uykusuz.  Bizlerin sesine kulak verip bu konuda da bir yazı yazarsanız sevinirim.
 
 
Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim…
 
Elbette yazarım…
 
Yaşamını Alsancak’ta sürdüren sizler kadar, sokaklardan geçememe sıkıntısı yaşayan,  mekanlardan sokağa fışkıran ve kulakları sağır edercesine güçlü sesler karşısında geçerken kulağını kaybetmemek için parmağını kulağına sokan bu kentin insanlarından biri de benim…
 
Bir şikayet te Alsancak 1464 Sokak’tan telefonla geldi…
 
Oradaki şikayet nedeni de gürültü kirliliği…
 
Beyefendinin anlattığına göre sabaha kadar davul çalınıyormuş mekanlarda, "Nara"lar da ikramiyesi..
 
Elbette ki kişilerin özgürlüğüne saygı duymalıyız, ama kişilerin özgürlüğü başkalarının özgürlüğüne gem vuruyorsa bu özgürlük olmamalı…
Ve müzik ruhsatı bile olsa, ses şiddetinin belirli bir desibeli aşmaması, gürültünün mekan dışına, sokağa taşmaması gerekirken neredeyse Alsancak'ta ses sistemleri sokağa kurulacak....
 
Sorarım bu kurallara sonuna kadar uyan mekanların günahı ne acaba..

 
 
Konu ile ilgili olarak yaklaşık iki hafta önce görüştüğümüz Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Sn. Serpil Güngör’ün verdiği bilgiye göre tesbit edilen mekanlara oldukça yüklü miktarlarda cezalar kesilmiş, encümenden de geçmiş ama bürokrasinin azizliğinden olmalı ki ceza tebliğleri henüz kimseye ulaşmamış…
 
 
Sayın Pekdaş, sizin kazanmanız için oy veren bu insanların, vergisi, stopajı dahil kazancının büyük bir bölümünü gerisin geriye ödeyen vatandaşın sesini duymamazlıktan gelemeyeceğinize, sesine kulak tıkayamayacağına inanıyorum...
 
 
Bir de inandığım Alsancak'ta birçok sokaktan geçerken malesef kulak travması yaşamamak için malesef siz de benim gibi kulaklarınızı tıkayacaksınız...
 
Ama ne olur şu bürokrasiyi hızlı aşmanın yolunu bulun ve mekanların içki, müzik ruhsatlarını kontrol ettirin, kontrol edecekleri de kontrol ettirin lütfen ve ruhsatı veren Belediye olarak bu kurallara uymayanların ruhsatının iptaline kadar götürün....

YORUM YAZ